ÖNSÖZ
Allah’a hamd, Rasûlü Muhammed’e, ailesine ve ashabına salat ve selam
olsun.
Ali Hoşafçı isminde birisi, Selefîler ve Tasavvufçuların Görüşleri
diye isimlendirdiği bir kitap hazırlamış. İlim ehli kisvesine
bürünerek, örümcek ağından daha zayıf şüphelerle, Allah’ın hakkı olan
ibadetin, O’ndan başkasına da yapılmasına, ölülerden medet ve yardım istenmesine
davet etmekte, dahası tevhidle ve ehliyle alenen muharebe etmektedir.
Kaleme almaya kalkıştığı konuyla ilgili derin cehaleti bir yana, bunu
yaparken yalan, iftira, telbis ve çeşitli hilelere başvurmada bile bir beis
görmemektedir.
Yazdığı takrizde, kitabı “büyük
ölçüde okuduğunu ve faydalı bulduğunu” ifade eden Hüseyin Avni de,
işaret ettiğimiz ve ayrıntılı olarak ispat edeceğimiz, cehalet, yalan, iftira
ve telbis töhmetinden, “büyük ölçüde” pay sahibidir.
Hoşafçı’nın müteahhir olması göz önünde bulundurulduğunda, kendisinden
önce yazılanlara vakıf olması, onlara verilen cevaplardan haberdar olması,
evvelkilerin hatalarına düşmemiş olması gerekirdi. Böyle öngörülecek olursa,
bu kitapta zikredilenlerin, onlar tarafından en çok güvenilen en kesin
deliller(!) olduğu kanaati daha da güçlenmektedir.
Dolayısıyla Hoşafçı’nın özenle seçtiği delillerine(!) verilecek sedit
cevaplar, heva sahipleri için olmasa da, kafası karışmış insaf sahipleri için
cidden önem arz etmektedir.
Biz bu çalışmamızda, kitabın esas meseleleri olarak gördüğümüz tevessül,
istiğase ve teberrük konularını ele aldık. Tevhid ve şirk
meseleleriyle doğrudan alakalı olan rabıta’yı ise, çalışmanın hacmini
göz önünde bulundurarak başka bir zamana ertelemeyi daha münasip gördük.
Zira Hoşafçı, rabıtayla ilgili olarak, “zayıf da olsa” deliller
zikretmek yerine, rabıtayla yakından uzaktan ilgisi olmayan delillerle,
bid’at-ı hasene’yi ispata yönelik nakiller aktarmaktadır.
Çalışmamızda, ilim ehlinin konuyla alakalı eserlerinden çokça istifade
ettik. Onlardan yaptığımız iktibasları, galiben, masdar ve sahiplerine işaret
etmeden, kendi cümlelerimiz arasında serdettik.
Çalışmaya, faydalı olacağını düşünerek şirk, tevhid, sünnet ve bid’at
ile ilgili muhtasar üç mukaddime ilave ettik.
Kendisinden başka ibadet edilmeye layık hak ma’bud olmayan Rabbimden, bu
çalışmamı, kerim olan yüzü için ihlasla yapılmış salih amellerim arasına katmasını,
cühdümü ve cihadımı mübarek kılmasını, şirkten ve şirk ehlinden beraatimi kabul
buyurmasını niyaz ederim.
Taksir bizden, tevfik ise Rabbimizdendir.
Emrah Orhan KURUGÖLLÜ
04/12/1431 h.
Medine
BU ALTTAKİ KİTABA REDDİYE ÇOKTAN VERİLMİŞTİR.
Die Leuchte In Der Finsternis | |||||
![]() | Die
Leuchte In Der Finsternis Sunnitische Widerlegungen salafitischer
Auffassungen Die muslimischen Gemeinden sind sich unbewusst über die
wahren Ausmaße der Gefahr des Salafismus, auch nach den Geschehen in
Solingen und anderswo nicht.
|
Die Leuchte In Der Finsternis
Sunnitische Widerlegungen salafitischer Auffassungen
Die
muslimischen Gemeinden sind sich unbewusst über die wahren Ausmaße der
Gefahr des Salafismus, auch nach den Geschehen in Solingen und anderswo
nicht. Die muslimischen Gemeinden fürchten um einen Radikalismus, der
zum Terrorismus schwingt, vergessen aber dabei, dass der Salafismus in
einigen seiner Ausprägungen nicht nur die ‚innere Sicherheit
Deutschlands‘, das Wohlbefinden der ‚Mehrheitsgesellschaft‘ und das
‚Mehrheitsislams‘ in Deutschland auf einer physischen Ebene gefährdet,
sondern er auch Dynamit für den Islam, die Gelehrsamkeit, die
Spiritualität und die Wahrheit selbst ist. Der Salafismus spaltet seine
Anhänger von der Kultur des Islams, der Gelehrten, der Spiritualität,
der Diversität und Mehrdeutigkeit und der muslimischen Mehrheit, indem
er ihnen indoktriniert, wie es in diesem Buch hervorgeht, dass sich die
Muslime Jahrhundertelang in einem Irrtum befanden und somit man die
Tradition der sunnitischen Gelehrten verwerfen muss und die Masse an
Gelehrten durch bestimmte Individuen ersetzt werden müssen. Leider haben
sich die Irrlehren der Salafisten in Deutschland unter den Jugendlichen
sowie den Älteren verbreitet, dass ihre theologischen und
glaubenspraktischen Ansichten als die normalen sunnitischen Ansichten
erachtet werden. Dies ist jedoch grundlegend falsch. Der klassische
Sunnitentum erachtet die salafitische Spaltung als eine Spaltung wie
alle anderen und stand ihr niemals wohlgesonnen gegenüber. Das Buch legt
die wahre Sicht der Sunniten auf diese Themen dar.
AKABA Verlag
624 Seiten
0 yorum:
Yorum Gönder
Click to see the code!
To insert emoticon you must added at least one space before the code.